Randevu, Teşhis ve Tedavi için İletişime Geçiniz.
Overler kadınlarda yumurta üretmek görevine sahip, karın alt bölgesinde rahmin her iki yanında bulunan organlardır. Kadınlık hormonları östrojen ve progesteron salgılanmasından sorumludurlar. Bu hormonlar kadın vücudu şeklini, meme büyüme ve gelişimini, ses tonunu ve kadın tipi kıllanmayı kontrol eder, aynı zamanda menstruasyon siklusunu ve gebelik oluşumunu düzenler
Over kanserleri yumurtalıkların epitel dokusundan veya yumurta hücrelerinden gelişen tümörlerdir. Over kanseri denince epitelyal tip kanserler anlaşılır. Daha nadir türleri vardır, ancak tedavileri genellikle farklılıklar gösterir. Erken teşhis edildiklerinde genellikle cerrahi olarak tedavileri mümkündür. Ancak ağrısız oldukları için genellikle çok büyük boyutlara gelinceye kadar belirti vermezler. Bu nedenle over kanseri nedeniyle ölüm oranları diğer kadın kanserlerinden daha yüksektir. Kadınlarda kanserden ölüm nedeni olan hastalıkları arasında over kanseri dördüncü sırayı almaktadır.
Over kanseri ileri yaşta daha sıklıkla görülmesine rağmen gençlerde de olabilmektedir. Ortalama görülme yaşı 62 yaş civarındadır. Ülkemizde her yüzbin kadından 6.4’ünde görülmektedir. Kadınlarda en sık yedinci kanserdir. Türkiye’de yılda 2500 civarı yeni over kanseri hastası görülmesi beklenmektedir.
Ailesinde meme ve/veya over kanseri olan kadınlarda, daha önce meme kanseri geçirmiş kadınlarda, doğum yapmamış ve ailede kanser öyküsü olanlar kadınlarda risk daha fazladır. Ayrıca bazı genetik mutasyon taşıyıcılarında (BRCA1 ve BRCA2) ailesel over kanseri görülür.
Over kanseri genellikle erken evrelerde belirti vermez. Belirti verdiğinde ise ileri evrede olabilmektedir. Bu nedenle yılda bir kadın doğum muayenesi önerilmektedir.
Halsizlik, yorgunluk, karın ağrısı, şişkinlik, gaz hissi, iştah azalması veya tokluk hissi gibi şikayetler olabilir. Hazımsızlık, bulantı, kilo kaybı dikkati çekebilir. Büyümüş tümör komşu organlara bası yapıp, sık idrar yapma isteğine yol açabilir. Nadiren vajinal kanama görülebilir.
Karın zarında hastalık olması durumuna “asit” denilmektedir. Karın içerisinde sıvı birikerek şişkinlik yapabilir, hatta over kanserinin ilk belirtisi olabilir. Akciğer zarında sıvı birikmesi ise nefes darlığına yol açabilir.
Over kanseri şüphesi varsa fizik muayene, vajinal muayene ve yumurtalıklarda kitle olup olmadığını görmek amacıyla ultrason ve bilgisayarlı tomografi yapılabilir. Tümör marker olarak kanda bakılan CA125 değerinde yükselme olabilir.
Kanserin kesin teşhisi için yumurtalıktan biyopsi yapılarak patolojik inceleme yapılmalıdır. Asit varsa asit sıvısının incelenmesi yeterli olabilir. Biyopsi dışarıdan bir iğne yardımıyla yapılabilir, buna trucut biyopsi denir. Net bir kitle olmayan hastalarda laparoskopik olarak kamera ile karın içine girip görerek biyopsi yapılması gerekebilir.
Over kanseri tedavisinde cerrahi en önemli tedavi yöntemidir. İlk cerrahinin tam olması ve geride hiç tümör bırakmadan görülen tüm tümörün çıkarılması hastanın yaşam süresini etkileyen en önemli faktördür. Bu nedenle tecrübeli bir jinekolojik onkoloji cerrahı tarafından yapılması gerekir.
Over kanseri cerrahisinde yumurtalıklara ilave olarak tüpler, rahim, karın zarının bir kısmı ve yumurtalıklar etrafındaki pelvik lenf bezlerinin çıkarılması gerekir. Bazı durumlarda paraaortik bölge denen biraz daha yukarıda yerleşik lenf bezleri de çıkarılabilir. Ayrıca omentum denen karın içi yağ dokusu tamamen çıkarılarak tümör yayılımı olup olmadığına bakılmalıdır. Üzerlerinde tümör yayılımı tespit edilirse diafram, bağırsaklar ve dalak dahil tüm dokuların temizlenmesi gerekir. Karın içi yıkanarak yıkama suyunda mikroskopik olarak tümör olup olmadığı incelenir. Debulking cerrahisi denen bu ameliyat zor ve geniş bir ameliyattır. Eksik cerrahi durumunda hastalığın nüks etme ihtimali artmakta ve hastanın yaşam süresinin kısalmasına sebep olmaktadır.
İntraperitoneal kemoterapi seçilmiş hastalarda faydalı olmaktadır. Bu amaçla hipertermik intraperitoneal kemoterapi (HIPEC) yöntemi uygulanır. Ameliyat sırasında karın içindeki tüm tümör temizlendikten sonra karın içine ısıtılmış kemoterapi verilir. Rutin olarak uygulanmamaktadır. Yan etki olarak böbrek yetmezliği olabilir ve ameliyat komplikasyonları artabilir. Ayrıca HIPEC uygulanan hastalarda hastanede kalış süresinde uzama olabilmektedir.
Over kanseri ameliyatını takiben 6 kür karboplatin ve paklitaksel kombinasyon kemoterapisi standarttır. Çok erken evreler hariç. koruyucu amaçlı kullanılır. Buna rağmen hastalık tekrarı riski yüksektir. Over kanseri nüksünde kullanılabilecek farklı pek çok kemoterapi seçeneği vardır.
Bazı klinik durumlarda çok yaygın hastalık varlığında, karındaki tüm tümörün temizlenme ihtimali düşük olan hastalarda önce kemoterapi yapılır ve ameliyat sonraya bırakılabilir. Buna neoadjuvant yaklaşım denilmektedir. Ameliyat sonrası koruyucu kemoterapiye devam edilmesi gerekebilir.
Over kanserinde radyoterapinin yeri yoktur. Sadece uzak metastazlarda komplikasyon olabilecek bölgelerin tedavisi ve ağrı palyasyonu amacıyla yapılır.
Over kanserinin oluşumunda hormonların rolü olmasına rağmen hormonal tedavinin yeri sınırlıdır. Over kanserinin bazı türlerinde ve genellikle son seçenek olarak kullanılır.
Baykara M, Benekli M, Erdem O, Taskiran C, Demirci U, Vargol E, Gunaydin Y,Coskun U, Ozet A, Buyukberber S. Clear cell adenocarcinoma of the uterine cervix:A case report and review of the literature. Journal of Pediatric Hematology Oncology 2014;36:e131-133.
Demirci U, Buyukberber S, Coskun U, Benekli M. Isolated splenic metastasis and the role of positron emission tomography/computerized tomography (PET/CT) in recurrent ovarian cancer. Türkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences 2012;32:1721-1723.
Ustaalioglu BBO, Gumus M, Unal A, Cayir K, Sever O, Bilici A, Elkiran ET, Karaca H, Benekli M, Karaoglu A, Seker M. Malignancies diagnosed during pregnancy and treated with chemotherapy or other modalities (review of 27 cases) multicenter experiences. International Journal of Gynecological Cancer 2010;20:698-703.
Karaoglu A, Arslan UY, Ozkan M, Kalender ME, Alici S, Coskun U, Gumus M, Celenkoglu G, Er O, Sevinc A, Buyukberber S, Alkis N, Benekli M. Efficacy and toxicity of gemcitabine and pegylated liposomal Doxorubicin in recurrent platinum-resistant/refractory epithelial ovarian cancer. Asian Pacific Journal of Cancer Prevention2009;10:63-66.
Yildiz R, Benekli M, Akyurek N, Coskun U, Kaya AO, Ozturk B, Yaman E, Buyukberber S. Non-gestational uterine choriocarcinoma in a postmenopausal woman: a case report. Onkologie 2009;32:417-419.
Copyright @2020 Her Hakkı Saklıdır. Site içerisindeki görseller ve dökümanlar kopyalanamaz, çoğaltılamaz. Reklamfoni