Randevu, Teşhis ve Tedavi için İletişime Geçiniz.
Kanser vücuttaki bir dokuda bulunan normal hücrelerin anormal bir şekilde büyümeleri ve düzensiz olarak çevre dokulara yayılmaları ile ortaya çıkan tümör şeklinde kötü huylu kitlelere denir. Normal hücreler bölünüp çoğalır ve kendini yenilerler. Bu süreçte yaşlanan veya işlevini kaybetmiş hücreler apoptosis adı verilen bir sürece girer ve ölürler, yerlerine yenileri gelir. Kanserde ise yaşlanan ve genetik olarak hasara uğramış hücreler kontrolsüz bir şekilde büyüyerek vücuda yayılırlar. Erken evrede yakalananlar tedavi edilebilir, ancak yayıldıktan sonra ilaç tedavilerine direnç kazanarak ölümsüz hale gelebilirler.
Kanserin birden fazla sebebi vardır. Bazı özel kanser tipleri dışında genellikle tek bir sebebe bağlanamaz. Rahim ağzı kanserinin insan papilloma virüsü (HPV) ve karaciğer kanserinin hepatit B veya C virüsüne bağlı ortaya çıktığı bilinmektedir. Ancak genel olarak bakıldığında bu özel gruplar dışında kanser oluşumunun birçok faktörün birleşimi sonucu olduğunu kabul etmek en doğru yaklaşım olacaktır.
Risk faktörleri söz konusu olduğunda öncelikle değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörlerinden bahsetmek gerekir.
Değiştirilemeyen risk faktörleri doğuştan gelen kişilik özelliklerine bağlı faktörlerdir. En önemlileri cinsiyet ve yaş faktörüdür. Örneğin meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir, erkeklerde çok nadirdir; o nedenle kadın olmak meme kanseri için başlı başına bir risk faktörüdür. Benzer şekilde prostat kanseri erkeklerde dünyada en sık görülen kanserdir. Ailesel genetik risk faktörleri değiştiremediğimiz başka bir özelliktir. Bazı kanserler aileden genetik geçişli olabilir.
Değiştirilebilen risk faktörleri genellikle kontrol edilebilen ve önlem alınabilen şeylerdir. Bunların içinde en önemlisi sigara ve diğer tütün ürünleri kullanımı gelir. Sigaraya bağlı kanserler tüm kanserlerin yaklaşık %40’ından sorumludur. Sadece akciğer kanseri değil, ağız içi, gırtlak, mesane, pankreas kanserleri, hatta meme kanseri riski bile sigara içenlerde daha fazladır. Alkol tüketimi bir diğer önemli faktördür. Bazı sitelerde günlük az miktarda şarabın faydalı olduğuna dair yanlış bilgiler gözümüze çarpmaktadır. Halbuki az miktarda da olsa düzenli alkol tüketimi sigaradan sonar kansere sebep olan en önemli faktördür. Yanlış beslenme ve hareketsizlik gibi faktörler de kanser gelişimine katkıda bulunurlar. Son olarak radyasyon, asbest ve hava kirliliği gibi çevresel faktörler kansere davetiye çıkarabilir.
Kanser teşhisi için çeşitli görüntüleme yöntemleri vardır. Ultrason, tomografi, MR ve PET bunların en önemlileridir. Sadece bir kitle görmek bunun kanser olduğunu göstermez. O nedenle mutlaka parça alınarak (biyopsi) mikroskop altında incelenmesi ve patoloji raporu haline dönüşmesi gereklidir. Halk arasında biyopsi alınırsa yayılır şeklinde yanlış bir görüş vardır. Biyopsi kanserin yayılmasına sebep olmaz, kanser zaten yaygınsa alınan biyopsi sonrası yayılmış gibi bir yanlış düşünce oluşabilir. Bu doğru değildir. Biyopsi tanısı olmadan kanser tedavisi yapılmaz.
Kanser taraması, hiçbir şikayeti olmayan sağlıklı bireylerde erken teşhis amacıyla tarama testleri ve muayeneler yapılmasıdır. Erken teşhis edildiği zaman kanserin tedavisi daha kolay ve başarılı olmaktadır. Her kanser türü için etkin bir tarama yöntemi maalesef bulunmamaktadır. Bir kanserde tarama yapılması için kanserin toplumda sık görülmesi, etkin bir tarama yönteminin olması ve tarama yönteminin maliyet etkin olması gereklidir. Kanser genellikle orta ve ileri yaş hastalığıdır. Bu nedenle risk faktörleri olmayan 40 yaş altı bireylerde tarama yapılması genellikle önerilmemektedir
Bu konuda ulusal ve uluslararası kılavuzlar geliştirilmiş, hangi kanser türünün, kimlerde, ne zaman ve nasıl taranacağı kurallara bağlanmıştır. Her ülke kendi epidemiyolojik özelliklerine göre bir ulusal tarama programına sahiptir. Ülkemizde de T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği üç kanser türünde tarama yapılmaktadır.
• 30-65 yaş aralığındaki kadınlardan 5 yılda bir smear ve HPV -DNA testi yapılması
Prostat kanserinde tarama yapılması tartışmalı olmakla birlikte PSA testinin ucuz ve kolay bir test olması ve çok hassas olması nedeniyle bazı ülkelerde 50 yaş üstü erkekler için tarama programlarına alınmıştır. Ülkemizde rutin tarama kapsamı içinde değildir.
Copyright @2020 Her Hakkı Saklıdır. Site içerisindeki görseller ve dökümanlar kopyalanamaz, çoğaltılamaz. Reklamfoni